Egeli Genç Sosyologlar Yerelden Küresele Köylerin Sosyal Dönüşümünü Yerinde İncelediler
17.06.2025 - Salı 14:02
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Dilek Yeşiltuna’nın yürüttüğü “Köy Sosyolojisi” ile “Toplumsal Değişme ve Kırsal Toplumsal Yapılar” dersleri kapsamında, lisans ve lisansüstü öğrencilerle birlikte İzmir’in Dikili ilçesine bağlı Kocaoba Mahallesi olmuş olan Kocaoba Köyü’ne sosyolojik bir inceleme gezisi düzenlendi.
Teorik eğitimi, yerel yaşam pratikleriyle ilişkilendirmeyi amaçlayan bu gezi, öğrencilerin kırsal sosyal yapıyı yerinde gözlemleme, kırsal yaşamın dinamiklerini anlama ve yerelin insanlarıyla doğrudan etkileşime girme fırsatı sunması açısından oldukça verimli geçti. Kocaoba Mahallesi Muhtarı Yüksel Tanır, konuk heyeti sıcak bir şekilde karşılarken köyün tarihçesi, demografik yapısı, geçim kaynakları ve sosyal ilişkiler ağı hakkında öğrencilerin sorularını yanıtladı. Tanır, “Gençlerin gelip köyümüzde bu tür incelemeler yapmaları, bu şekilde üniversitemizle temas etmiş olmak bizim için de çok kıymetli ve mutluluk verici. Bu imkânı sağlayan Sayın Prof. Dr. Dilek Yeşiltuna hocama ve ekibine teşekkür ederim” dedi.
“Öğrenciler, sahada gözlemleme şansı buluyor”
Bu tür saha çalışmalarının öğrencilerin sosyolojik formasyonlarının gelişiminde önemli bir yer edindiğini ifade eden Prof. Dr. Dilek Yeşiltuna, “Köy Sosyolojisi dersi gibi derslerimiz, sadece kırsal alanları ve sosyal yapıları ele almakla kalmaz, aynı zamanda bütünsel toplumsal yapıyı ve küresel etkileşim sürecini anlamanın en temel yollarından birini sunar. Bu gezilerle öğrencilerimiz, soyut kavramların somut karşılıklarını sahada gözlemleme şansı bulabildiği gibi makro ve mikro sosyal düzlemler arasındaki geçişkenliği saptama olanağı elde eder. Kocaoba gibi köy sınırları içinde, geleneksel çekirdek bir yaşam merkezi ile modern, dijital üretim koşullarına sahip tarımsal bir tesisi barındıran kırsal alanlar, Türkiye’nin sosyal dönüşümünü anlamak için çok önemli laboratuvarlardır. Böylesi bir saha incelemesinden edinilen deneyimlerle öğrencilerimiz, teorik bilgileri içselleştiriyor, çok yönlü düşünebilme ve sosyolojik bir inceleme yapabilme becerisi kazanıyor” diye konuştu.
“Çok değerli deneyimler kazandılar”
Sahaya dayalı eğitimin yalnızca akademik değil, kişisel ve toplumsal açıdan da öğrenciler için dönüştürücü bir nitelik taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Dilek Yeşiltuna, “Bu tür geziler, öğrencilerin araştırma meraklarını canlı tutar, gözlem ve analiz becerilerini geliştirir. Öğrencilerimiz bugün köydeki sosyal ilişkileri, üretim biçimlerini, gündelik yaşam pratiklerini ve kültürel yapıyı yerinden öğrenerek gelecekte yürütecekleri bilimsel çalışmalar için çok değerli deneyimler kazandılar. Bu çalışmalar, sosyoloji eğitiminin temel taşları arasında yer alır ve her öğrencinin bu fırsatları değerlendirmesi büyük önem taşır” dedi.
“Yaşanılan bir deneyim olarak içselleştirilmesine katkı sunuluyor”
Çalışmaları yürütürken duyduğu heyecanı ve akademik yaklaşımı hakkında konuşan Prof. Dr. Dilek Yeşiltuna, “Akademik hayatım boyunca Köy Sosyolojisi başta olmak üzere pek çok dersi, sahayla buluşturmayı ilke edindim. Bu tür geziler benim için sadece öğrenme, paylaşma temelli bir eğitim faaliyeti değil, aynı zamanda bir sosyal gerçeklikle temas etme yolculuğudur. Bu ders kapsamında kırsal yaşamın dönüşümünü, toplumsal yapının köy bağlamında nasıl şekillendiğini, tarım ilişkilerini, aile yapısını, göç süreçlerini, geleneksel kültürün günümüzdeki yansımalarını ve değişim eğilimini öğrencilerimle birlikte değerlendiriyoruz. Bu çalışmalarımızda Ege üniversitesi Rektörlüğünün maddi manevi her zaman destek vermesi ve Ege Ajansın personel desteği bizim için çok değerli” dedi.
Her yıl farklı bir köye yapılan bu gezilere katılım konusunda çaba sarf ettiğini söyleyen Araştırma Görevlisi Begüm Demirkol ise “ Saha insanlara öylesine deneyimler, çeşitlilikler sunuyor ki, sosyoloğun çok önemli beslenme kaynağını oluşturduğunu düşünüyorum” diyerek olaydan duyduğu memnuniyetini dile getirdi.
Gezi, sadece akademik bir faaliyet olmanın ötesine geçerek, yarınlarda toplumu anlamada, çözümlemede çok önemli bir role sahip olacak olan genç sosyologların vizyonunu genişleten, sosyoloji biliminin toplumla doğrudan temasını sağlayan örnek bir uygulama modeli oldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı